NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’T-TEFSİR

<< 2863 >>

قوله تعالى لا تدخلوا بيوت النبي إلا أن يؤذن لكم

306- "Ey inananlar! Peygamber'in Evlerine, Yemeğe Çağırılmaksızın Vakitli Vakitsiz Girmeyin ... " (Ahzab 53)

 

أنا محمد بن عبد الأعلى نا محمد بن ثور عن معمر عن أبي عثمان عن أنس قال لما تزوج النبي صلى الله عليه وسلم زينب أهدت إليه أم سليم حيسا في تور من حجارة قال أنس قال لي اذهب فادع من لقيت من المسلمين فدعوت له من لقيت فجعلوا يدخلون فيأكلون ويخرجون ووضع النبي صلى الله عليه وسلم يده في الطعام فدعا فيه وقال ما شاء الله أن يقول ولم أدع أحدا لقيته إلا دعوته فأكلوا حتى شبعوا وخرجوا وبقي طائفة منهم فأطالوا عليه الحديث فجعل النبي صلى الله عليه وسلم يستحي أن يقول لهم شيئا فخرج وتركهم في البيت فأنزل الله عز وجل { يا أيها الذين آمنوا لا تدخلوا بيوت النبي إلا أن يؤذن لكم إلى طعام غير ناظرين إناه }

 

[-: 11352 :-] Enes b. Malik anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Zeyneb ile evlendiği zaman annem Ümmü Süleym, çekirdeksiz hurma, yağ, keş ve undan yapılan bir yemek yaptı; taştan yapılmış bir tabağa koyup Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e hediye etti. Allah'ın• Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Git ve Müslümanlardan bulduğunu davet et" deyince, gidip gördüğümü davet ettim. Müslümanlar girip yiyerek tekrar çıkmaya başladılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini yemeğe koyup dua etti ve bazı şeyler söyledi. Ben gördüğüm herkesi davet ettim ve gelenlerin hepsi doyana kadar yeyip çıktılar, fakat bir kısmı içeride kalıp sohbete dalarak uzun süre çıkmadılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara (çıkmaları için) bir şey söylemekten utandığı için kendisi çıkıp onları evde bıraktı. Bunun üzerine Yüce Allah: "Ey inananlar! Peygamber'in evlerine, yemeğe çağırılmaksızın vakitH vakitsiz girmeyin; fakat davet edilseniz girin ve yemeği yiyince dağılın. Sohbet etmek için de girip oturmayın ... (Ahzab Sur, 53)

 

Tuhfe: 513

6584'te tahrici geçmişti.

 

 

أخبرنا محمد بن حاتم بن نعيم قال أخبرنا سويد قال أخبرنا عبد الله عن شريك عن بيان بن بشر قال سمعت أنس بن مالك يقول في هذه الآية لا تدخوا بيوت النبي إلا أن يؤذن لكم إلى طعام قال بنى نبي الله صلى الله عليه وسلم ببعض نسائه وصنعوا طعاما فأرسلوا فدعوا رجالا فأكلوا ثم قام فحرج فأتى بيت عائشة وتبعته فدخل فوجد في بيتها رجلين فلما رآهما رجع ولم يكلمهما فقاما فخرجا ونزلت آية الحجاب { يا أيها الذين آمنوا لا تدخلوا بيوت النبي إلا أن يؤذن لكم }

 

[-: 11353 :-] Enes b. Malik anlatıyor: "Ey inananlar! Peygamber'in evlerine, yemeğe çağırılmaksızın vakitH vakitsiz girmeyin ... " ayetinin nüzul sebebi şudur: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarından biriyle evlendiği zaman yemek yaptılar ve (beni) gönderip insanları davet etmemi söylediler. Çağırdığım kişiler yemek yedikten sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp Hz. Aişe'nin evine gitti. Ben de peşinden gittim. Girdiğinde yanında iki adam görünce Hz. Aişe ile konuşmadan geri döndü. Bunun üzerine bu iki kişi kalkıp çıktılar ve Hicab ayeti olan şu ayet nazil oldu: "Ey inananlar! Peygamber'in evlerine, yemeğe çağırılmaksızın vakitH vakitsiz girmeyin ... "

 

Tuhfe: 257

 

Diğer tahric: Buhari (5170); Tirmizi (3219); Ahmed, Müsned (134494).

 

 

أخبرنا محمد بن المثنى قال حدثنا خالد قال حدثنا حميد أن أنسا قال قال عمر رضى الله تعالى عنه قلت يا رسول الله يدخل عليك البر والفاجر فلو حجبت أمهات المؤمنين فأنزل الله عز وجل آية الحجاب

 

[-: 11354 :-] Hz. Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Ey Allah'ın Resulü! Yanına iyiler de kötüler de giriyor. Keşke müminlerin annelerinin örtünmelerini söylesen" deyince, Yüce Allah, Hicab ayetini indirdi,

 

Tuhfe: 10409

10931'de tahrici geçmişti.

 

 

أخبرني زكريا بن يحيى قال حدثنا بن أبي عمر قال حدثنا سفيان عن مسعر عن موسى بن أبي كثير عن مجاهد عن عائشة قالت كنت آكل مع النبي صلى الله عليه وسلم حيسا في قعب فمر عمر رضى الله تعالى عنه فدعاه فأكل فأصابت أصبعه أصبعي فقال حس أو أوه لو أطاع فيكن ما رأتكن عين فنزل الحجاب

 

[-: 11355 :-] Hz. Aişe bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber bir çanaktan hays denilen yemekten yerken Ömer b. el-Hattab geldi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu davet etti. Hz. Ömer yerken parmağı parmağıma değince: "Ah, sizin hakkınızda benim sözüm dinlense, siz kadınları hiçbir yabancı göremez" dedi. Bunun üzerine Hicab ayeti nazil oldu.

 

Tuhfe: 17584

 

Bu Hadisi Kütüb-i Sitte sahiplerinden Sadece Nesai rivayet etmiştir.

 

 

أخبرنا محمد بن عبد الأعلى قال حدثنا المعتمر عن أبيه قال حدثنا أبو مجلز عن أنس بن مالك قال لما تزوج النبي صلى الله عليه وسلم زينب بنت جحش دعا القوم فطعموا ثم جلسوا يتحدثون قال فأخذ كأنه يتهيأ للقيام فلم يقوموا فلما رأى ذلك قام من قام من القوم وقعد ثلاثة قال وإن النبي صلى الله عليه وسلم جاء ليدخل فإذا القوم جلوس ثم إنهم قاموا فانطلقوا فجئت فأخبرت النبي صلى الله عليه وسلم أنهم قد انطلقوا فجاء حتى دخل قال فذهبت أدخل فألقى الحجاب بيني وبينه صلى الله عليه وسلم وأنزل الله عز وجل يا أيها الذين آمنوا لا تدخوا بيوت النبي إلا أن يؤذن لكم إلى طعام غير ناظرين إناه ولكن إذا دعيتم فادخلوا فإذا طعمتم فانتشروا إلى إن ذلكم كان عند الله عظيما

 

[-: 11356 :-] Enes b. Malik anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zeyneb binti Cahş ile evlendiği zaman halkı davet etti. insanlar yemek yedikleri sofraya oturup konuşmaya başladılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp gidecek gibi oldu. Fakat oturanlar kalkıp gitmediler. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu durumu görünce kalkıp dışarı çıktı. Oturanların bir kısmı da onunla beraber kalkıp gittiler. Fakat içlerinden üç kişi oturmaya devam ettiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içeri girmek için gelince oturan bu üç kişi de kalkıp gittiler. Ben gidip Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gittiklerini söyleyince gelip içeri girdi. Ben de girmek isteyince aramıza perde çekti. Bunun üzerine: "Ey inananlar! Peygamber'in evlerine, yemeğe çağırılmaksızın vakitli vakitsiz girmeyin; fakat davet edilseniz girin ve yemeği yiyince, dağııın. Sohbet etmek için de girip oturmayın. Bu haliniz Peygamber'i üzüyor, o da size bir şey söylemeye çekiniyordu. Allah gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamber'in eşlerinden bir şey isteyeceğinizde onu perde arkasından isteyin. Bu sayede sizin gönülleriniz de, onların gönülleri de daha temiz kalır. Bundan sonra ne Allah'ın Peygamber'ini üzmeniz ve ne de O'nun eşlerini nikahlamanız asla caiz değildir. Doğrusu bu, Allah katında büyük şeydir" (Ahzab Sur. 53) ayeti nazil oldu.

 

Tuhfe: 1650

 

Diğer tahric: Buhari (4791,6239,6371); Müslim (1428). Tahrici için 5378, 5379'a bakın.